Giant Türkiye | Yarış vs Endurans
06-03-2022
09:27
ENDURANS vs YARIŞ GEOMETRİSİ
Giant'ın yarış bisikleti TCR ve endurans yol bisikleti Defy serisinden iki modelin geometrisinde sürüş pozisyonu, yol tutuşu, performans ve konfor seviyelerini karşılaştırıyoruz.
Yazı: İbrahim Yılmaz @gianttürkiye
GIANT TCR ADVANCED PRO 2 DISC
GIANT DEFY ADVANCED PRO 2 DISC
Aşağıdaki tabloda yarış ve endurans geometrisine sahip sıraısyla TCR ve Defy serisindeki sürüş hissiyatı, yol tutuşu, konfor seviyeleri hakkında fikir edinebileceğimiz ölçüleri sunalım;
| ÖLÇÜ | TCR | DEFY | FARK |
| STACK | 545mm | 567mm | -22 |
| REACH | 388mm | 377mm | 11 |
| TRAIL | 59.2mm | 58.2mm | 1 |
| CHAINSTAY | 405mm | 420mm | -15 |
| BOTTOM BRACKET | 70mm | 75mm | -5 |
| WHEELBASE | 980mm | 998mm | 18 |
Bu veriler bir bisikletin üzerinde bize ne hissettireceğini anlatıyor. Geometri üzerindeki küçük görünen milimetrik farkların sürüş karakterini büyük miktarda etkilediğini vurgulayalım. Bir yarış bisikletinden istenen bisikletin kullanıcının verdiği tepkilere çabuk reaksiyon göstermesi iken bir endurans bisikletinden istenen ise uzun süreli binişlerde kullanıcısına bir yol bisikletinin performansından en az ödünü vererek maksimum konfor sunmasıdır.
TCR vs DEFY
SÜRÜŞ POZİSYONU
Stack uzunluklarına baktığımızda TCR'ın, Defy'a göre 22mm daha alçakken 11mm daha uzun bir reach ölçüsü sunduğunu görüyoruz. Bu iki bisiklet arasında kullanıcının bisiklet üzerinde alacağı sürüş pozisyonunu hakkında böylece bilgi sahibi oluyoruz. Bu veriler kısaca şunu anlatıyor; TCR üzerinde daha alçak ve daha gergin konumlanırız. İşte bu gergin ve alçak konum, agresif sürüş pozisyonu denen şeydir. TCR'ın üzerinde daha aero bir konum alan aynı kullanıcı Defy'da ise daha dar bir reach ölçüsü sayesinde görece daha yüksek ve daha dik konumda bulunacaktır. Bunun artısı kollar ve sırta binen yükün azalması sayesinde uzun sürüşlerde daha az yorulmasını ve daha uzun kilometrelerde gücünün sınırlarını kullanmasını sağlayacaktır. TCR ise belirli bir parkuru en kısa sürede almaya odaklanır.
YOL TUTUŞU
Bir yarış bisikletinden beklenen yüksek hızlarda keskin dönüşlere izin vermesi yani viraja minumum yavaşlama ile girip hızlıca çıkmaktır. Yol tutuşunu birden fazla unsur etkilemekle beraber kadro geometrisinin sunduğu limitler bisikletin ön ucunda ilk olarak trail mesafesi ile belirlenir. 2020 yılında kadro güncellemesine giden TCR, 57mm olan Trail mesafesini 59.2mm'ye uzattığını görüyoruz bu bir endurans geometriye sahip Defy modeline göre 1mm kadar daha uzun bir mesafe demek. Daha geniş bir trail mesafesi yüksek hızlarda bisikleti virajlarda yatırmak için iyiyken düşük hızlarda ise kullanıcının virajı alması için daha çok çaba sarfetmesine neden olabilir. 32mm lastiklerle kullanılabilen her iki bisikletin disc versiyonunda birbirine çok yakın bir trail mesafesi karşımıza çıkıyor. Ancak yol tutuşunu etkileyen tek şey trail mesafesi değil.
Bu iki farklı tip bisikletin aks mesafelerinde 18mm fark olduğunu görebiliriz. Yani Defy tipik bir endurans bisikletine uygun olarak yarış geometrisine sahip TCR'a göre daha geniş aks mesafesine sahip. Bu farkın 15mm'si çeki borularından gelmekteyken, kalan 3mm ön uçtaki maşa ofseti/alın borusu açısı farklarından elde ediliyor.
Sonuç olarak ilk etapta TCR'ın ön uçta Defy ile benzer bir yol tutuş kabiliyetine sahip olduğu görünse de arka uçta çok daha kısa çeki borularına sahip olması ona virajlarda daha keskin dönüşler sağlar. Bu onu kullanıcı yönlendirmelerine karşı daha hassas bir yapıya büründürür, bisiklet tepkilere daha duyarlıdır. Defy ise virajları daha yavaş ancak daha dengeli alır. Bu yüksek hızlarda daha az adrenalin demektir.
KONFOR
Bir yol bisikleti geometrisinde konfor, kullanıcının bisiklet üzerinde nasıl pozisyonlandığı ile ilgilidir. Söz konusu bir endurans bisikleti ile yarış bisikleti arasındaki farkları ortaya koymaksa, reach mesafesi ve alın borusu uzunluğu bize hangi bisikletin daha konforlu olduğunu anlatacaktır. Yukarıda verilen tabloda Defy'ın TCR'a göre 11 mm daha kısa bir reach ölçüsüne sahip olduğunu göstermiştik. Öte yandan Defy 15mm daha uzun bir alın borusuna sahiptir. Dolayısıyla Defy üzerinde kullanıcı daha dik konumlandırılır. Böylece el bileklerine, omuzlara, boyun ve sırt bölgesine binen yük azaltılmış olur. Bir yarış bisikleti daha alçak ve daha gergin bir sürüş pozisyon sunarken bunu pozisyonu korumanın maliyeti yorgunluk olur. Endurans sürüşleri uzun kilometrelerle ifade edilir ve vücut agresif pozisyonu korumak için harcadığı enerjiyi belilenen kilometre hedefine ulaşmak için harcar.
PERFORMANS
Performansa katkı eden faktörler, bisiklet geometrisi, kadronun malzemesi, kadro üzerinde kullanılan malzemeler ve kullanıcının kendi performansıdır. Konu bisikletin geometrisi ile daralttığımızda bir performansa etki eden şey onu çabuk hızlanan, iyi viraj alan ve rüzgara karşı kullanıcısını en küçük kütleye sahip kılan özelliklere bakmamız gerekir. Bu yüzden TCR gibi yarış odaklı geometrilerde çeki boruları kısa tutulur, erişim mesafesi uzun ve stack ölçüsü de alçaktır. Kadronun aks mesafesi daha kısadır. Her bileşen saniyelere karşıdır ve bu onu bir endurans geometriye sahip bisiklete göre tepkilere daha duyarlı hale getirir. Evet yarış bisikleti geometrisinin performansı yüksektir ancak bu onu daha teknik kullanmayı gerektirir. Çünkü kontrolü daha zordur. Hele ki yüksek hızlarda! Endurans geometriye sahip bisikletler için sık kullanılan dengeli kelimesi işi üzerindeki kullanıcının teknik yetilerine daha az bırakmasından gelir.
HANGİSİ BANA UYGUN?
Bu iki temel yol bisikleti geometrisi arasındaki seçim kullanıcının profiline uygun olmalıdır. Bisiklet üzerinde limitleri konuşuyorsak performans ve konforun gece ve gündüz gibi bir arada bütünüyle olamayacağını anlamamız gerekiyor. Yarış geometrisi, adından da anlaşılacağı gibi yarışlar için tasarlanmıştır. Yani belirli mesafeli bir yarış etabını en hızlı almak üzerine. Dolayısıyla bisikletin üzerinde mümkün olduğunca kullanıcısını alçaltıp gerginleştirmek üzerine tasarlanmıştır ancak bir yandan en yüksek watt değerini üretmeye çalışıp öte yandan bu agresif pozisyonu korumak ve sert bir sele üzerinde kendimizi saatlere bu verimlilikte tutmak yorucudur. Bu yüzden kullanıcının yeterli esnekliğe sahip olması, fit olması gerekir. Vücudumuz ne kadar ağırsa onu hem dikey (özellikle yokuşlarda) hem de yatay (özellikle düzlüklerde) taşımak o kadar zor olacaktır. Dolayısıyla henüz yeterince agresifleşemeyen bir fit durumumuz varsa performanstan minimum kayıpla bir yol bisikletinden elde edeceğimiz makisumum konforu alacağımız endurans geometriyi tercih etmeliyiz.
Söz konusu uzun sürüşlerse (herkes için form düzeyine bağlı olarak uzun sürüşün tanımı değişebilir, bu noktada kastedilen 200+ kmlerdir) bizim için daha iyi olan daha az agresif sürüş pozisyonudur. Çünkü yorulan vücut güçten düşer ve bisiklet üzerinde yaşanan güç kaybı sürüş keyfini kaçıracaktır. Tam da burada bisiklete ilk başladığınızda deviremediğiniz yokuşları düşünün. Düzenli sürüşlerle onları kolayca devirmeye başladığınızda aldığınız keyif size referans olabilir. Bu yüzden endurans geometriye sahip bisikletler üzerinde aero profiller görülmez amaç konforu arttırıp kullanıcısını en az yorgunluk seviyesi sunmaktır. Kadro üzerinde kullanılan tamamlayıcı kitler de bu konforu arttırmayı hedefler. Mesela Defy üzerinde kullanılan sele borusu, gidon Giant'ın D-Fuse tasarımına sahiptir. Ve yoldan gelen titreşimleri temas noktalarımızda sönümleyerek daha az yorgunluk ve daha az uyuşma problemleri yaşanmasını sağlar. Bunun dışında gidon boğazı açısı hatta kullanılan gidon sargısı dahi farklılaşır. Tüm tamamlayıcı bileşenler size bisiklet üzerinde güç üretmeye devam etmeniz için zahmetsiz ayrıntılarla tamamlanmıştır. Ayrıca son yıllarda artan teker aralıkları ile daha geniş lastik kullanımına izin vermekteler. Yani bozuk yollar ve hafif patikalarda alçak basınçlı kullanılan lastikler sürüş konforuna pozitif etki eder.
Başlangıç düzeyinde bir kullanıcının form seviyesini yükseletene kadar endurans geometriye sahip bisikletleri seçmesi önerilir. Bu yüzden Giant'ın alüminyum serisi Contend yol bisikletleri de endurans geometri özellikleri taşır. Ayrıca daha konforlu bir bisiklet üzerinde form tutmak daha kolaydır. Sürüş pozisyonundan ziyade güç üretmeye odaklı sürüşler yapmamızı olanaklı kılar. Ancak, yeterli form düzeyini elde ettikten sonra kendi profilimizi keşfederiz. Eğer kendisiyle ya da yarışlarda başkaları ile rekabet edeceksek yani kilometrelerden ziyaden saniyelerle ilgileniyorsak o zaman TCR gibi yarış geometrilerine geçmelidir. Hedefinden saniyeleri çıkarıp hep daha uzağa gitmek isteyenlerin en iyi yol arkadaşı ise Defy olmaya devam edecektir.