11.ETAP ZAFERİ
İSPANYA TURUNDA 11. ETAP ZAFERİ EDDIE DUNBAR'IN OLDU!
UCI Dünya Turlarından İspanya Bisiklet Turu La Vuelta'da, bitişe 650 m kala, 14 kişilik bir grup içinden CADEX Max 40 WheelSystem donanımlı Propel Advanced SL bisikletiyle atak yapan Dunbar,kaçış grubunun 2 saniye farkla önüne geçerek zaferi elde etti.
Bu, Dunbar’ın WorldTour seviyesindeki ilk, profesyonel olarak yarıştığı yedi yıl içinde de dördüncü zaferiydi. Finiş çizgisine vardığında, ön grupta
olan takım arkadaşı Filippo Zana onu ilk tebrik eden oldu.
Dunbar, son 12 ayda yaşadığı zorlukları; özellikle Mayıs ayında Giro d’Italia’dan, sadece iki etap sonra ayrılmak zorunda kalmasını ve dizinin
hemen altındaki yan bağ dokusunun (LCL) açığa çıkmasını gözyaşları içinde anlattı.
"Geçen yılki Vuelta'dan bu yana sanırım yedi ya da sekiz kaza geçirdim. Elbette fiziksel olarak bunun bir bedeli var ama zihinsel olarak da
bir bedeli var. Geçirdiğim kazalar ve sakatlıklar nedeniyle bu sporda bir geleceğim olmayabileceğini düşündüğüm pek çok an oldu ve bu yıl
Giro'dan sonra LCL'mi sakatladığımda, bunun bisiklet kariyerim açısından tabuta çakılan çivi olabileceğini düşündüm.”
"Fakat etrafımda inanılmaz bir destek var, başta kız arkadaşım Niamh her zaman yanımda. Takımım da bir aile gibi arkadaşlarımla aynı şekilde.
Uzun bir yolculuktu, ama bugün bu desteğe karşılık verebilmek benim için çok şey ifade ediyor."
166 km'lik etabın başlangıç ve bitiş noktası Padrón'daydı ve kuzeybatı İspanya'nın Galicia bölgesindeki dört kategorize tırmanıştan geçti.
Pelotondan 38 kişilik bir grup, 60 km'den fazla hızlı ve çetin bir yarışın ardından ikinci tırmanış olan Puerto Aguasantas'ta öne çıktı.
Takip eden kilometrelerde ataklar ve karşı ataklar oldu, ancak etap zaferi için mücadele nihayetinde son tırmanış olan 2.9 km uzunluğundaki
Puerto Cruxeiras'ta şekillendi, bu tırmanışın eğimi %8.9 olup, bitiş çizgisine 7.9 km kala zirveye ulaşıldı.
Zana zirveye iki diğer yarışçıyla birlikte tırmanırken, Dunbar arka grupta onları takip ediyordu. İnişten sonra ve sadece 1.4 km kala yakalanan grupla,
14 yarışçının her biri etap zaferi hayali kurmaya başladı.
Dunbar, 650 metre kala uzun mesafeden bir atak yaptı. Hızla arayı açtı ve birkaç saniye içinde grubun geri kalanının ikincilik için yarıştığı anlaşıldı.
Zaferini kutlamak için yeterli zaman bulan İrlandalı sporcu, elleri Rev Pro kaskının üzerinde çizgiyi coşkuyla geçerken, yedi kez katıldığı
Grand Tour’da ilk etap zaferini kazandı.
"Dürüst olmak gerekirse, böyle bir senaryoda yer almayalı uzun zaman olmuştu ve ben de tecrübelerimi kullandım," diyen Dunbar.
"O dik tırmanışta biraz zorlandım ve diğerlerinin de zorlandığını fark ettim. Pippo [Zana] sayesinde biraz arka planda kalabildim,
risk aldım ve bitişe odaklandım. Böyle bir finişte, zorlu bir yarışın ardından sprinte kalkabilirdim ama uzun bir sürüş olacaktı.
600 metre sprint için uzun olabilir ama kazanmak için yapmam gereken buydu. Hala inanamıyorum.”
Dunbar, Vuelta'ya genel klasmanda iyi bir derece yapma amacıyla geldiğini ama yarışın zorlu başlayan ilk etaplarında acı çektikten sonra
planlarını değiştirmek zorunda kaldığını belirtti.
“Gidişat bazen garipleşebiliyor. Yarışa kötü başlayıp çok zaman kaybettim. Buraya genel klasman için geldim ve çok geçmeden anladım ki
bunu başarmak için bacaklarım yeterince iyi değildi. İyi hazırlanmıştım, planları bir etap zaferi için yeniden değerlendirebilirdim.
Bugün beklemediğim bir fırsat yakaladım çünkü kaçışta yer almakta zorlandım ve ‘evet artık bacaklarım gitti' dediğim bir noktadaydım.
Birden büyük grup gitti ve sanırım Pippo ile kaçışta çok iyi ve akıllıca yarıştık. Gerçekten inanılmaz.”